Mustafa Sarıgül İstanbul –Şişli’nin belediye başkanı. Genç, dinamik, vizyon sahibi ve medyanın önemini kavramış bir yerel yönetici. Yönettiği belediye çok kültürlü bir kimliğe sahip. Sarıgül, “Bugüne kadar belediye olarak 300 civarında cami, kilise, sinagog ve okula yardım ettik”, demekle aslında her şeyi anlatıyordu. İşte Sarıgül’ün bu hoşgörüsü ve farklılıkları mükemmel bir şekilde yönetmesi ki kendisi buna “Şişli Modeli” diyor, Batı Trakya Türklerine de yansıdı.
Aslında hikaye uzun. Dr. Sadık Ahmet’in eşi Işık hanım Şişli belediyesini ziyaret ediyor. Köylülerin ve Gümülcine S.Müftülüğü’nün katkılarıyla inşa edilen caminin nakkaş işlerini, kubbelerin kurşunla kaplanmasını ve de çevre düzenlenmesinin yapılmasını Sarıgül’den rica ediyor. Sayın Sarıgül, konuyu incelemek üzere danışmanı Monika İpekel’i Arabacıköy’e gönderiyor. Köylülerin anlattıklarına göre cami için ihtiyaçlar tespit ediliyor, Monika ve beraberindekiler bu arada bölgedeki bir kiliseye de yardım etmek arzusunda olduklarını belirtiyorlar. Ancak verilen cevapta, “Kiliselerin içine müdahale mitropolitliklerin iznine bağlıdır. İsterseniz dış kesimine yardım edebilirsiniz” türünden bir cevap alıyor. İşte size Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün farkı.
Düşünün! Türkiye’den bir belediye başkanı kalkıp Batı Trakya’ya kadar geliyor ve bir camiye yardım elini uzatıyor. Bu zannediyorum Türkiye’den bir belediye tarafından Batı Trakya’ya yapılan ilk yardımdır. Bu yüzden de diğer belediyelere örnek olması ve şimdiye kadar denenmemiş bir yolun açılması açısından son derece önemlidir. Sarıgül de zaten bunun farkında olacak ki Arabacıköy’de yaptığı konuşmada,Türkiye’deki diğer belediyelerden bu önemli topraklara yardım elini uzatmalarını istedi.
Gelelim bizim tarafa. Zannediyorum ki Yassıköy Belediye Başkanı Sayın İsmet Kadı Şişli belediyesini çok kıskanmıştır. Ancak imkanlar ortada. Ancak imkan dahi olsa, bir belediyenin bir camiye yüksek oranda yardımda bulunması Yunanistan’da pek görülmüş bir olay değildir. Selanik Belediye Başkanı Boutaris’in cami konusunda yaptığı açıklamalardan sonra kendisine yapılan saldırıları bir düşünün!
Aslında Sarıgül’ü kıskanması gereken Gümülcine Belediye Başkanı Petridis’tir. Petridis te aynı Sarıgül gibi çok kültürlü bir belediyenin başındadır. Ancak, Sayın Petridis’in bir camiye yardım yaptığını biz henüz duymadık! Bırakın yardım yapmayı, daha geçtiğimiz günlerde Eski Cami’nin haziresi üzerine bir tuvalet inşa etmeye kalktılar. Neyse ki akıl ve mantık hakim oldu da bu projeden vazgeçildi. Aslında bu müdahaleler yeni değil. Geçen dönemde, Eski Cami bahçesinde yer alan Osmanlı çeşmesinin önüne Bizans mimarisi tarzında bir çeşme yapılmıştı. Basından gelen tepkiler üzerine bu çeşmeye bugüne kadar su bağlanamadı. Bu çeşme bir ucube gibi Eski Cami’yi kirletmeye ve Osmanlı kültürünü yıpratmaya günümüzde de devam ediyor! Ancak son dönemde ne oldu biliyor musunuz? Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de geçen tarihi Osmanlı çeşmesinin kalıntıları tamamen yok edildi ve alan düzlendi. Ancak ne gariptir ki, Eski Cami’nin baraka ve dükkanlarla kuşatılmışlığına hiçbir Allah’ın kulu ses çıkarmıyor! Bu düpedüz bir vakıf malının işgalidir.
Belli ki bizi yöneten belediye başkanları çok kültürlü ve farklılıkları bir arada yaşayan toplumları yönetmeyi bilmiyorlar; ya da milliyetçilik duyguları daha ağır basıyor. Kendilerine Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü daha özde de “Şişli Modeli”ni örnek almalarını tavsiye ediyoruz.