Türk İslâm dünyasının en önemli geleneklerinden “aşure” Batı Trakya Türkleri arasında da her yıl kutlanmaktadır. Batı Trakya Türklerinin inancına göre Nuh’un gemisi o günlerde karaya oturup çeşitli yiyecekler hazırlanıp kurtuluşa erildiği için, bazı bölgelerde de Hz. Hüseyin’in şehit edildiği gün olması sebebiyle düzenlenmektedir. Her iki durumda da insanların inançlarına saygı göstermek ve bu olayı Türk kültürünün bir parçası olarak görmek gerekir.
Aşure etkinliklerinin en görkemlisi her yıl Gümülcine S. Müftülüğü tarafından düzenlenen programla tertiplenmektedir. Bu yıl da öyle oldu. Yaklaşık 2.500 kişinin katıldı aşure etkinliği belki de son yılların en kalabalık organizasyonuydu. Etkinliğin bayanlara yönelik olarak düzenlenmesi kalabalığı daha da arttırmaktadır, çünkü bayanlar erkelerden daha örgütlüdür de ondan.
Aşure etkinliğine konuşmacı olarak katılan Sedide Akbulut bayanlar tarafından çok beğenildi. Bayanlara hitabet şekli, seçtiği konular ve konuşma arasına sıkıştırdığı fıkralar ve hikayelerle bayanların gönlünü fethetti.
Sedide Akbulut’un “Anavatan biziz. Anavatan sahip olduğumuz imanımızdır. Nerde olursak olalım, hangi toprağa ayak basarsak basalım, o iman bizdeyse anavatan orasıdır” sözleri olaya çok geniş açıdan baktığını gösteriyordu.
Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener, “birlik ve beraberliğinizi siz bozmazsanız kimse bozamaz. Birlik ve beraberliğinizi korumak için gıybeti kesin; dedikoduyu, laf taşımayı bırakın. Dedikodu yapanlara prim vermezseniz, birbirinizle uğraşmazsanız, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın birlik, bütünlüğünü, beraberliğini hiç kimse bozamaz” görüşleri samimi olduğu kadar gerçeği de yansıtıyordu.
İpsala Müftüsü İsmail Yeğim ise, “Batı Trakya’nın ve dışarıdaki soydaşlarımızın, Bulgaristan v.d. ülkelerdeki soydaşlarımızın Türkler olarak, soydaşlar olarak bizim gönlümüzde ayrı bir yer, ayrı bir saygı var” sözleri sadece ve sadece gerçeği yansıtıyordu.
Cahide Haseki’nin, “Hicret, elde etmek için feda etmek, sahip olmak için kurban etmek, bulmak için yitirmek, almak için vermek, kalmak için gitmek, kavuşmak için terk etmektir. Hicret, Düşmanla sınanmak, dostu sınamaktır. Hicretimiz hala devam ediyor” sözleri de gerek felsefi açıdan çok anlam ifade ediyordu.
Son olarak da geliniz yazımızı İbrahim Şerif’in sözleriyle sonlandıralım. Çünkü o yılların getirdiği birikimle Azınlığımızı en iyi tanıyan bir önder olarak bakınız ne olayları nasıl değerlendirmektedir:
“Toplumların ve milletlerin devamlılığını, birliğini sağlayan; din, dil, tarih bilinci, gelenek, görenek ve adetlerdir. Her toplum ve milletin yukarıdaki öğelerden meydana gelen bir yaşam ve davranış biçimi vardır. Bunların hepsine birden kültür denir. Kendi kültürünü gelecek nesillere aktarmayan milletler zaman içinde yok olmaya mahkumdurlar.”