35 Yıllık İskeçe Türk Birliği Davası Yine Karar Aşamasında!

    35 Yıllık İskeçe Türk Birliği Davası Yine Karar Aşamasında!

    35 yıldan bu yana devam eden ve 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin haklı bulmasına rağmen bir türlü tanınmayan İskeçe Türk Birliği 9 Şubat 2018 günü yine mahkeme salonlarındaydı. Trakya İstinaf Mahkemesi’nde bir kez daha resmiyet talep edildi. Mahkeme konuyu dosya üzerinden karara bağlayacağını belirtti. Kararı ileri bir tarihte açıklanacak.

    İskeçe Türk Birliği’nin Gümülcine’deki Trakya İstinaf Mahkemesi görüşmesine; İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, Mustafçova – Miki Belediye Başkanı Cemil Kabza, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet, Celal Bayar Lisesi Encümen Heyeti Başkanı Ahmet Arif, Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık’ın yanısıra kalabalık bir soydaş topluluğu katıldı.

    Dava sonunda, Davanın 35 yıldır sürdüğünü, 10 yıldır AİHM kararının uygulanmasını beklediklerini belirten İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İskeçe Türk Birliği’nin 35 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesi önemli bir aşaması için Trakya İstinaf Mahkemesi’nde toplanmış bulunuyoruz. 1983 yılında başlayan bir hukuk mücadelesi söz konusu. İsminden dolayı resmiyeti elinden alınan ve kapatılma kararı verilen bir dernek İskeçe Türk Birliği. 10 yıldan bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararın uygulanmasını bekliyoruz.

    Geçtiğimiz ekim ayında Yunanistan Parlamentosu’nda bir yasa kabul edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava kazanan tarafların Yunanistan mahkemelerince de uygulanmasını öngören bir yasaydı. Bizler de bu yasaya istinaden Aralık başında tekrar dava açtık. Bugün 9 Şubat 2018 günü Trakya İstinaf Mahkemesi’nde bu dava görüşüldü.

    BİZLER, 10 YILDAN BU YANA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NİN KARARLARININ UYGULANMASINI BEKLİYORUZ.

    Bu uluslararası bir hukuk gereğidir. İskeçe Türk Birliği’nin davası mutlaka uygulanmalıdır. Bu hem uluslararası hukukun, hem demokrasinin gereği olduğuna inanıyoruz. Evet, Ekim ayında koyulan yasada bazı çekinceler koyuldu, bazı maddeler eklendi.

    Batı Trakya Türklerinin kurmuş olduğu derneklerin en eskisinin kapatılması söz konusu. Batı Trakya’da Türk olmadığı gerekçesiyle yapılan bir idari veya hukuk işlemdir. Ancak bunun ardında da tabii ki siyasi gerekçeler vardır. Biz, bunların değiştirilmesini istiyoruz.

    İskeçe Türk Birliği davası devletin Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı olan bakışını yansıttığına inanıyoruz. 35 seneden beri devam eden bir uygulama ve politika var. Bunun yanlış olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2008 yılında vermiş olduğu kararla ispatlanmıştır. Bu yanlış bir politika ve yanlış bir uygulamadır.

    Ülkemiz Yunanistan 10 seneden beri uluslararası kuruluşların ki Avrupa Konseyi başta olmak üzere, uyarılarına ve çağrılarına maruz kalmaktadır. Demokrasiyle yönetilen ve demokratik bir rejimin hakim olduğu Yunanistan’da bunun olmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu durum Yunanistan’ın da hak ettiği bir nokta değil, olmaması lazımdır. Bu politikanın değişip, Batı Trakya Türklerinin kurmuş olduğu derneklerin resmiyetlerinin bir an önce iade edilmesi gerekir diye düşünmekteyiz.

    DERNEK TANINDIĞI HALDE 35 YILLIK HAKSIZLIK SONA ERMİŞ OLACAKTIR.

    Reddedilmesi durumunda ise, Batı Trakya Türklerine olan negatif, olumsuz bakış açısının devam ettiği anlamı çıkacaktır.”

    İskeçe Türk Birliği’nin avukatı Ahmet Kara da dava süreciyle ilgili şunları söyledi:

    “Ekim ayı sonralarında Yunan Parlamentosu’ndan geçen bir yasa vardır. Bu yasayla Yunan Medeni Usul Kanunundaki 158 maddeye bir ekleme yapıldı. Buna göre AİHM’de kazanılmış olan davaların yeniden görüşülmesine olanak sağlanmaktadır. 29 ve 30. Madde AİHM’de dava kazanan kişiler 90 gün içinde tekrar ilgili mahkemeye başvurup iç hukukun tekrar yürümesini ve kendi lehlerine bir karar verilmesini   talep edebilirler. Kısacası daha önceden verilmiş olan kararın ortadan kaldırılmasını talep edebilirler. Aynı yasanın 30. Maddesine göre de, yasanın çıkmasından evvel eğer şahıslar AİHM’de davalarını kazanmışlarsa bu kişilere de 1 yıllık bir süre tanınmaktadır. Kısacası yasanın yayınlandığı tarihten itibaren 1 yıl içerinde ilgili mahkemelere başvurularını yaparlar ve daha öne Yunan mahkemeleri tarafından aleyhlerine verilen kararların değiştirilmesini veya ortadan kaldırılmasını talep edebilirler.

    Bu yasanın geçmesinden sonra bizler İskeçe Türk Birliği olarak yeniden 3 Hakimli Rodop İstinaf Mahkemesi nezdinde 5 Aralıkta dilekçemizi yatırmıştık. Bugüne duruşma tarihi tespit edilmişti. Hatırlanacağı üzere davanın daha önceki aşamalarında ki dava da dönemin İskeçe Valisi tarafından başlatılmıştı. Daha sonraki aşamasında ise merkezi Selanik’te olan Trakya Dernekleri Federasyonu da vali lehine müdahil olmuştu. 758 maddenin uygulamasına göre bunlar daha önceden müdahil olduklarına göre, söz konusu başvurunun kendilerine de tebliği edilmesi şartı vardır. Biz, bunu kendilerine de tebliği ettik. Bölge Genel Sekreterliği’ni temsil eden bir meslektaşımızla Trakya Dernekleri Federasyonu’nu temsilen meslektaşlarımız duruşmaya katıldılar.

    Duruşma dosya üzerinde yürümektedir. Biz burada daha önce Trakya İstinaf Mahkemesi’nin 31/2002 tarihli bir kararı vardır. Bu kararla Trakya İstinaf Mahkemesi 36/1986 İskeçe Mahkemesi kararını onayladı. Oysa bizim istinaf talebimizde bu kararın bozulması ve lehimize karar verilmesi yönündeydi. Tabi o mahkemeden sonra Yargıtay aşaması oldu. Yargıtay’da lehimize bir karar çıktı. Tekrar İstinaf Mahkemesi’nde görüşüldü. Tekrar Yargıtay’a gitti. Bu sefer Yargıtay’da aleyhimize bir karar çıktı. Sonuçta AİHM ve 27 Mart 2008’den bu yana İskeçe Türk Birliği resmiyetinin iadesini ve AİHM kararının uygulanmasını beklemektedir.

    AİHM’nin kararlarının uygulanmasını takip eden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi vardır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi çeşitli aralıklarla yaptığı toplantılarda gündemine bizimle ilgili davaları da almaktadır ki bunlardan bir tanesi de İskeçe Türk Birliği davasıdır. En son Aralık ayında bu yasanın geçmesinden sonra yine gündemine aldı. Yapılan yayınlar sonuncunda, bakanlar Komitesi her ne kadar bu yasanın çıkmasından yana olsa da uygulamada nasıl bir sonuç çıkacağını görmek istediğinden, bu kararın bütün mahkemelere dağıtılması gerektiğini, bu mahkemelerin de karar almasını beklediklerini net bir dille ifade etmiştir. Dolayısıyla bizim burada beklediğimiz 31/2012 tarihli mahkeme kararının ortadan kaldırılıp İTB’nin resmiyetinin iade edilmesidir.

    Buradan olumlu karar çıkması durumunda, kararın kesinleşmesi için bir süreç olacaktır. Karar taraflara tebliği edilecek, bir itiraz süresi söz konusudur. İtiraz edilirse dava Yargıtay’a taşınacak. İtiraz edilmediği takdirde kesinleşmiş olacaktır. Kararın kesinleşmesinden itibaren karar İskeçe Mahkemesi’ne götürülecek ve mahkeme 1986 yılında alınan “İskeçe Türk Birliği dağıtılmıştır- kapatılmıştır” ibaresi silinecek ve resmiyeti iade edilmiş olacaktır.

    Olumsuz karar çıkması durumunda Bakanlar Komitesi’ne bildirimlerimiz devam edecektir. 2008’den beri olduğu gibi. Yargıtay’a mutlaka başvurulacak, ancak bizler öyle bir ümit içerisindeyiz ki artık bunun burada sonlandırılması lazımdır. Bu durum Yunanistan’ın ayıbıdır. 1984’ten beri 33 yıldan beri süren bir dava dan bahsediyoruz. Bu davayla ilgilenen meslektaşlarımız emekli oldular. Av. Orhan Hacıibram bu davanın ana avukatıydı. Onun döneminde AİHM kararı lehimize çıkmıştır. Ondan sonra da bu onurlu görevi bir yürütmeye çalışıyoruz.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.