Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin düzenlediği ve konuşmacı olarak Kırklareli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş’un katıldığı “Balkanlar’da Türk İslâm Kültürünün dünü Bugünü Yarını” adlı konferans 10 Şubat 2018 akşamı Gümülcine Türk Gençler Birliğinde gerçekleşti.
Konferansa; Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Nejat Ahmet, Rodop milletvekili Mustafa Mustafa, Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin, DEB Partisi Kadınlar Kolu Başkanı Duygu Mustafa, T.C. Gümülcine Muavin Konsolosu İbrahim Saklı’nın yanısıra diğer tarih meraklıları katıldı.
Konferans başlangıcında yapılan selamlama konuşmalarında; Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Nejat Ahmet, Rodop milletvekili Mustafa Mustafa, Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, T.C. Gümülcine Muavin Konsolosu İbrahim Saklı, Balkan coğrafyasının tarihte çok önemli yeri olduğunu, bu tür toplantıların sık sık yapılması gerektiğini ve Balkan aşıkları için güzel bir toplantı olduğu belirtildi. Toplantının devamında da Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Genel Sekreteri Mümin Mümin Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş’un özgeçmişini okudu.
Yrd. Doç. Dr. Konuşmasının başında babasının bir gurbetçi olduğunu, daha çocuk yaşta kendisine Edirne’den sonrasının önemli olduğunu söylediğini belirtti ve bu sözlerin kendisine ilham kaynağı olduğunu vurguladı.
Bazı insanların Balkanlar’ın ne demek olduğunu bilmeden masa üstünde araştırma yaptıklarını, ancak sahaya inmeden böyle bir şeyin yapılamayacağını söyleyen Karakuş, “Bugün Türkistan bölgesi dediğimiz Türkmenistan, Azerbaycan, Özbekistan ve hatta Uygur Özerk Bölgesinde “Balkan” adı verilen yerler vardır. Balkanlar, diyoruz ya, benim için birinci Balkan burası, ikinci Balkan Türkmenistan Balkanabat, üçüncü Balkan Uygur bölgesi, dördüncü Balkan Özbekistan’dır.
“Balkan” kelimesi, bizim özümsediğimiz bir kelimedir. Gençlerimizin aklında soru işaretleri bırakmayacak şekilde türevleriyle ilgili bir zihin fırtınası yapacağım ve daha net konuşacağım. Balkan coğrafyasında, biraz önce söylediğim gibi, Türkiye’de bazen konuşmalar yapılıyor. Bazı cümleler duyuyoruz, “Ben Osmanlı eserlerini makale yapacağım” diyor bazı arkadaşlar. Balkanlar’da Osmanlı eserlerini makale yapmak demek ne demek? Balkanlar bir köy mü? Balkanlar bir ilçe mi? Ne demek! On üç ülkeden oluşan bir yerden bahsediyoruz.” Görüşlerini ifade etti.
Karakuş konuşmasının devamında da Balkanlar’da Osmanlı öncesini anlattı. Osmanlı’dan önce bölgeye İskitlerin, Kumanlar’ın, Peçenekler’in yerleştiğini, devamında da Sarı Saltık’ın, Seyyid Ali Sultan gibi kolonizatör Türk dervişlerinin geldiğini, buralarda bir gönül coğrafyası oluşturarak fethi hazırladıklarını ve bu dönemle ilgili bulduğu son yazılı kaynağın 581 H. /M. 1160 yılına ait Gümülcine’de Kırmahalle camisinde bulunan yazılı bir taş olduğunu söyledi.
Karakuş, Osmanlı medeniyetini en güzel Fatih Sultan Mehmet’in sözlerinin yansıttığını söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Medeniyet nedir diye bir soru sorduğumuzda binin üzerinde cevap alırız. En güzel medeniyet tanımı şudur: İnsanlara bu dünyalarını veren, ahiretlerini abad , mutlu, mesut edecek imkanlar sunmaktır medeniyettir. Fatih Sultan Mehmet’in vakıfnamesinde bir sözü var, “Hüner bir şehr bünyad eylemekdür,Reâya kalbin âbâd eylemekdür.” Fatih, Kılıcı çekerek bir yeri almak ve feth eylemek değildir, diyor. Hüner, bir şehir oluşturmaktır; Camisi, okulu, çarşısı, medresesiyle. Gerçek hüner budur diyor. Peki altta ne diyor? O şehirde yaşayan insanların kalbini mesut etmektir, diyor; dil, din ayırımı gözetmeksizin.”
Program sonunda Karakuş’a Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet tarafından plaket ve çiçek takdim edildi.
Karakuş aynı konuda 11 Şubat 2018 günü İskeçe Türk Birliği’nde de bir konferans verecektir.
Not: Konferansın geniş bir özetini Rodop Rüzgarı dergisinin Şubat sayısında okuyabilirsiniz.