1.03.2024

Dil bir milletin varlık sebebidir. Hele bu ana dil olunca daha fazla önem kazanmaktadır.

Bir milletin varlığı dilini yaşatmasına ve geliştirmesine bağlıdır. Dilini kaybeden başka kültürler içerisinde kaybolmaya mahkumdur. Bugüne kadar bir çok millet dilini kaybettiği için sadece tarih kitaplarında yer almaktadır. Bu yüzden Batı Trakya’da kendi ana dilimiz olan Türkçe’yi yaşatmak bizim en büyük mücadele alanımız olmalıdır. Bu ayrıca bizlere uluslararası antlaşma ve anlaşmalarla bir pozitif hak olarak verilmiştir.

Önümüzdeki günlerde ilkokullara kayıtlar başlamaktadır. Öğrenci anne – babaları çocuklarını daha iyi yarınlara hazırlayabilmek için mutlaka anadiliyle ilgili azınlık okullarına kayıtlarını yaptırmalıdırlar. Bazı anne – babalar son yılarda şu söylemi sıkça dillendirmeye başladı: “Azınlık okulları başarısızdır.Çocuğum zaten evde Türkçe’yi öğreniyor. Daha iyi Yunanca öğrenmesi için devlet okullarına göndermem gerek!” Bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Çocuk henüz kendi anadilini öğrenmeden başkan bir yabancı dili öğrenmesi imkansızdır ki bu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Hem sonra şunu da bir düşünmek gerekir: Bu gün gerek Türk Azınlığı içinde ve gerekse de yurt dışında çok başarılı çalışmalara imza atan; avukatlarımız, doktorlarımız, mühendislerimiz, öğretmenlerimiz v.d. meslek sahipleri hep azınlık okullarından mezun olmadılar mı? Demek ki azınlık okulları başarılıdır! Ancak eğitim – öğretim sisteminde sorunlar vardır.

O yüzden hiç şüpheye gerek. Çoğunluk içerisinde asimile olup kaybolmak istemiyorsak; çocuklarımızı milli ve manevi duygularla yetiştirmek istiyorsak seçeneğimiz sadece ve sadece azınlık okulları olmalıdır!