Hayaller gerçek olur mu?

    Hayaller gerçek olur mu?

    Gümülcine, 29.11.2022

    Geçtiğimiz günlerde, Yunanistan’da uygulanan ESPA 2021-2027 Programı çerçevesinde Doğu Makedonya-Trakya bölgesine 640 milyon avroluk bir harcama yapılacağı vurgulandı.

    Toplantının Türk Azınlık için en ilgi çekici tarafı ise bölge eğitiminden sorumlu Meri Kosmidu’nun değerlendirmesi oldu. Kosmidu, “Okul binaları enerji yönünden iyileştirilmeli ve yeni binaların inşa edilmesi konusunda yöntemler bulunmalı. Bölge Genel Sekreterliği ile işbirliği yapılmalı” görüşlerine yer verdi. Bu bizim için gerçekten heyecan verici bir değerlendirmeydi. Demek ki, nihayet azınlık insanının feryadı devletin kulağına kadar gitmiş. Kosmidu, her ne kadar azınlık çocukları için yeni bir okul binası inşa edeceğiz, demese de biz bunu en azından azınlık insanı için de olabileceği şeklinde anladık.

    Yıllardan bu yana azınlık insanının yeni okul binasına kulaklarını tıkayan devlet belki de artık harekete geçme zamanının geldiğinin farkına varmıştır.

    Bilindiği gibi İskeçe Azınlık Ortaokulu-Lisesi çok sağlıksız koşullarda, tabiri caizse çocuklar “balık istifi” gibi dizilerek eğitime devam etmektedir. Çocuklar okula sığmamakta ve geçici çözümler de öğrencileri, öğretmenleri ve velileri zora sokmaktadır. AB ülkesi Yunanistan’da bina yetersizliğinden vardiyalı eğitimin yürütülmesi kabul edilemez. Bu durumdan öğrenciler, öğretmenler ve veliler olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu arada Yunanistan’da vardiyalı eğitim yapan başka okul olmadığını da belirtmek isterim.

    Öte yandan BAKEŞ – Batı Trakya Azınlığı Kültür Eğitim Şirketinin yıllardan bu yana azınlık ortaokulu açma talebi bir türlü karşılanmamaktadır. Halbuki yasal olarak böyle bir faaliyetin yürütülebileceği BAKEŞ’in tüzünde de vardır.

    Belki hayal ama şöyle bir düşünelim. Ülkemiz Yunanistan İskeçe’de azınlık çocuklarına yeni bir okul binası yaptırıyor. Binanın açılışını ise ülkemiz Başbakanı Miçotakis ile Anavatan Türkiye’nin Lideri Erdoğan yapıyor. Bu açılış töreninden sonra da iki ülke arasındaki gerginlik bir nebze olsun azalıyor. Bundan da en başta Batı Trakya’daki Türk azınlık faydalanıyor ve geleceğe güvenle bakmaya başlıyor.

    Böyle bir şey olmaz demeyin. Nasıl ki 1952’de merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile Kraliçe Frederiki Gümülcine’de azınlık insanına Türkçe Yunanca eğitim verecek bir okul açmışlarsa, bu neden günümüzde de yaşanmasın. Hem sonra bu azınlık insanının iki devletten de beklediği en doğal haktır. Lozan Antlaşması imzalanırken eğitim v.d. konularda garantör ülkeler Türkiye ve Yunanistan idi. Batı Trakya Türklerini Yunanistan’a bırakan Türkiye bu hakları gözetlemek zorundadır. Öte yandan Yunanistan da bizleri kabul ettiğine göre bir çok ihtiyacı da karşılamak zorundadır.

    Ülkemiz Yunanistan demokrasisini artık beşikten indirmeli ve diğer vatandaşlara olduğu gibi azınlık insanına da daha demokratik davranmalıdır. Bunu yaparken de demokrasinin kurallarına uymalı, azınlık insanını parçalara bölmemeli ve de azınlık insanının isteklerini göz önünde bulundurmalıdır.

    Hayaller ne  zaman gerçek olur, bilinmez. Ancak unutulmamalıdır ki bir çok proje önce küçük hayallerle başlamıştır.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.