DEMOKRASİNİN KALİTESİ VE İTB

    DEMOKRASİNİN KALİTESİ VE İTB

    Gümülcine, 11.02.2022

    2006 yılında hazırladığımız “ÇEYREK YÜZYILLIK DAVA İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ” adlı kitabın üzerinden tam 16 yıl geçti. Kitap hazırlanırken “Çeyrek Yüzyıllık Dava” denmiş, ancak günümüzde bu davanın süreci 40 yılını devirmiştir. Eğer günümüzde böyle bir kitap hazırlanacak olsaydı herhalde “Yarım Yüzyıllık Dava” adı konacaktı!

    Bu süre içerisinde İskeçe Türk Birliği tüm yasal ve demokratik haklarını kullanarak olayı takip etmiş, AİHM nezdinde gereken girişimleri yapmış ve en sonunda da haklı çıkmıştır. Günümüzde ise Avrupa Konseyi 14 yıldır Yunanistan’a “Bu kararı uygulayın” dese de ne yazık ki ülkemiz Yunanistan bu kararı uygulamamakta direnmekte ve İTB’ye yasallık kazandırmamaktadır.

    Yasal işlemlerin yapıldığı bir ortamda artık tabiri caizse “Bıçak kemiğe dayanmış” ve insanlar 10 Temmuz 2021 günü "HAKIZLIĞA ve ADALETSİZLİĞE ARTIK YETER" sloganıyla yollara dökülmüştür. İskeçe’de büyük bir katılımla, gayet medeni ve demokratik koşullara uygun büyük bir miting yapılmış, herhangi bir olay çıkmamış ve böylece de Türkler anayasadan kaynaklanan demokratik vatandaşlık haklarını kullanmışlardır.

    Aradan tam 7 ay geçtikten sonra İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, mitingle ilgili İskeçe Savcılığının açtığı soruşturma kapsamında emniyette ifadeye çağrılmıştır. Gerekçe ise, gösteri sırasında Yunanistan devleti aleyhine ve Yargıtay Mahkemesi kararları hakkında kışkırtıcı konuşmalar yapıldığı, yalan haber yayıldığı ve pandeminin önlenmesine yönelik tedbirlerin ihlal edildiği iddiaları gösterilmiştir. Eğer bir ihlal varsa hukukun bu kadar geciktirilmesi, hukukçuların yorumlaması gereken bir durumdur. Ancak mitingi izleyen bir kişi olarak, ne Yunanistan, ne de Yargıtay aleyhine kışkırtıcı konuşmalar yapıldığına şahit olmadık. Yine mitingin o konjonktürün şartlarına göre yapıldığını da belirtmek yerinde olacaktır.

    Bilindiği gibi ülkeler azınlıklarına verdikleri önem kadar demokratiktirler; bu şekilde de diğer ülkeler nezdinde önem kazanırlar ve ciddiye alınırlar. Naftemboriki gazetesinden Natasa Stasinu’nun belirttiği, Economist Intelligence Unit’in (EIU) yaptığı araştırmasına göre, 2021 yılında dünya demokrasilerinde çok ani düşüşler yaşanmıştır. Yıllık araştırmada, 167 ülkedeki demokrasinin kalitesi değerlendirirken; seçim ve çoğulculuk, hükümetlerin yönetimi, siyasi katılım, demokratik siyasi kültür ve kişisel özgürlükler gibi 5 parametre göz önüne alınmıştır. Araştırma, dünya nüfusunun 1/3 gibi bir kısmının otoriter rejimlerde yaşadığını göstermiştir ki nüfusun sadece % 6,4 gibi bir oranı tam demokrasiden yararlanmaktadır.

    Demokrasinin kalite değerlendirmesinde ilk sırayı 10 üzerinden 9,75 puanla Norveç almıştır. Almanya 8,6 puanla 15. sırada, ülkemiz Yunanistan ise 7,56 puanla 34. sırada yer almıştır. Yıllardır demokrasinin beşiği olarak anılan ülkemizin bu hali üzüntü vericidir. Yunanistan’ın dünya sıralamasında 34. sırada yer almasının nedenlerinin bir tanesi de bize göre AİHM kararlarını tanımaması ve azınlıklara kendi etnik kimlikleriyle örgütlenme hakkı vermemesidir.

    Ülkemiz Yunanistan sırtındaki bu yükü bir an önce atıp AİHM kararlarını tanımalı, İskeçe Türk Birliğine yasallık kazandırmalı ve etnik kimlikle örgütlenmenin önündeki ayırımları ve engelleri kaldırmalıdır. Ancak bu şekilde demokratik ülkeler sıralamasındaki yerini daha yukarılara çekebilir. Bu yapılmadığı takdirde ülkemiz önümüzdeki yıllarda da demokratik ülkeler sınırlamasında daha da aşağılara inmeye devam edecektir.

    İbrahim BALTALI

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.