Maske, Yunanistan ve Türkiye

    Maske, Yunanistan ve Türkiye

    YORUM

    Gümülcine, 02.02.2022

    Geçtiğimiz hafta Yunanistan meclisinde milletvekillerine “Türk” maskesi dağıtılması epey konuşuldu. Bir Alman şirketinin ihaleyi kazandığı ve maskeleri Türkiye’de yaptırdığı ortaya çıktı. Meclis başkanı da tepkiler karşısında maskeleri dağıtmayacaklarına dair açıklama yaptı.

    Ancak bu ilk ve garipsenecek bir durum da değildir. Geçtiğimiz yıllarda askerlere bazı Türk malı iç çamaşırları dağıtıldığı da söylendi. Dolayısıyla bunlar artık rutin işler haline gelmiştir. Demek ki iki ülke arasında her ne kadar siyasi gerginlik olsa da ticaret devam etmektedir.

    EL. STAT – Yunanistan İstatistik Kurumu verilerine göre, 31.09.2021 tarihine kadar Yunanistan’ın Türkiye’ye olan ihracatı %39 artış gösterdi ve 1,8 milyar avroya ulaştı. Böylece Türkiye, Yunanistan’ın ithalatında 2,3 milyar avroyla 8. ülke oldu. İki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 2016 seviyesine gelerek 4 milyar avro olarak gerçekleşti.

    Pandemi şartlarında sınırlar arasında insanların geçişleri her ne kadar zorlaştırılsa da ticarette herhangi bir kısıtlama olmamıştır. Bugün Yunanistan’da yüzlerce çeşit Türk malı  satılmaktadır. Gıdadan, giyimden, mobilyadan inşaat malzemesine kadar bir dizi Türk ürününü Yunanistan’da bulmak mümkündür. Geçim sıkıntısı çeken halkın büyük çoğunluğu artık ürünün hangi ülkeden geldiğine bakmadan fiyatına ve kalitesine bakmaktadır. Bundan rahatsız olmaya gerek yoktur. Ürünler tüketildiğine göre demek ki beğenilmektedir!

    Yine Yunanistan’dan Türkiye’ye ihraç edilen Yunan ürünlerinden kimse rahatsız olmamakta ve hatta insanlar bu çeşit ırkçı duruşlarla ilgilenmemektedir. Hiç kimse buğday Yunanistan’dan ithal ediliyor deyip makarna yemeyi kesmemektedir. Yine Yunanistan’ın ürettiği pamuğun neredeyse tamamına yakınını satın alan Türkiye’de hiçbir kimse bu Yunan pamuğundan deyip pantolon giymeyi reddetmemektedir. Olay bu kadar basittir. Bu durumda da önemli olan malın fiyatı ve kalitesidir. Ürün kaliteli olduğunda kendiliğinden marka olmakta ve talep edilmektedir.

    Bugün dünyada üretim o hale gelmiştir ki bir çok ürünün değişik parçaları yine bir çok ülkede üretilmektedir. Bir buzdolabına bakarsanız Türk malıdır, ancak bir çok parçası Almanya, Tayvan ya da başka bir ülkede üretilmiştir. Bu maske olayında da böyle olmuştur. Dünya ticaretinin bu çeşit yapılanması da şöven ve ırkçı davranışlarla engellenememektedir. Bu yeni ticaret düzenini yaşamaya herkes artık alışmalıdır.

    Kısacası, dünyadaki bütün ülkeler birbirlerine muhtaçtır. Ülkeler gelecekte yaşanması muhtemel gıda ve enerji sıkıntısına daha şimdiden önlemler alarak işbirliğine gitmelidirler.

    Amerika İran’a ambargo uygulamaya karar verdiğinde, Humeyni “Batılıların cepleri delik” demişti. Nitekim o yıllarda ambargonun çeşitli yollardan delindiği de ortaya çıkmıştı.

    Ancak Yunanistan ve Türkiye ne Amerika dır ne de İran. Türkiye ve Yunanistan iki komşu ülkedir. Her iki ülkenin nimetlerinden de yine ilk önce kendileri faydalanmalıdırlar. Irkçı, şöven ve faşizane söylemlerden kaçınıp akılcı hareket etmelidirler. Birbirlerine çok benzeyen iki ülke insanı ancak bu şekilde daha iyi bir yaşam seviyesine ulaşabilir.

    Unutmayalım ki “Paranın dini imanı” yoktur. Bunu herkes artık böyle bilmelidir.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.