Gümülcine – 29.11.2021

Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, Trakya Kalkınma Komisyonu’nun raporuna ilişkin, “Lozan Antlaşmasına ve AİHM kararlarına tam olarak uygun davranıldığı iddialarının raporda yer alması tutarsızlığı göz önüne sermekte ve komisyonun gerçek misyonu hakkında soru işaretlerinin oluşmasına neden olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

DEB Partisi, Trakya Kalkınma Komisyonunun raporuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Konuya ilişin partiden yapılan açıklama şöyle:

“Trakya Kalkınma Komisyonu çalışmaları sonucunda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın talep ve isteklerine cevap verebilecek çözümlerin üretilmesini arzu ederek ve Azınlığın günlük hayatında karşılaştığı sorunlara kulak verilerek değerlendirilmesini zaruri bir adım olarak gördük.

Azınlığın güçlü sesi, Batı Trakya’nın en önemli siyasi organı, var olan gerçek problemleri dile getiren Dostluk Eşitlik Barış Partisi ile fikir alışverişinde bulunulma ihtiyacı duyulmamasına rağmen, yine de, kurmuş olduğumuz çalışma grubuyla Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın gerçek problemlerini ve çözüm önerilerini içeren geniş kapsamlı bir raporu komisyona ileterek görevimizi yerine getirdik.

Kısa süre önce nihai metni kamuoyu ile paylaşılan Trakya Kalkınma Komisyonu raporunda sorunlarla ilgili önerilerin yer almasına rağmen Azınlığın sorunlarına kökten çözüm getirmekten uzak olduğunu üzülerek gözlemlemekteyiz. Ayrıca raporda beyan edilen bazı görüşlerin gerçekle bağdaşmayan olgular olduğunu da vurgulamak isteriz. Eşitsizliğin olmadığı, Lozan Antlaşmasına ve AİHM kararlarına tam olarak uygun davranıldığı iddialarının raporda yer alması tutarsızlığı göz önüne sermekte ve komisyonun gerçek misyonu hakkında soru işaretlerinin oluşmasına neden olmaktadır.

Daha önce bir çok kez belirttiğimiz üzere Azınlık ile diyalog içerisinde olup gerçeği yansıtan fikirlerin ele alınması, halkın refahı ve ülkemiz demokrasisi için elzem olan bir zorunluluktur. Bu diyalog süreci gerçekleşmediği takdirde, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ana sorunlarına çözüm bulunamayacağını bir kez daha görmüş olduk.”