Seçek Derneği 2. Aşure Etkinliği Gerçekleşti

    Previous Next

    Seçek Derneği 2. Aşure Etkinliği Gerçekleşti

     

    Gümülcine, 27.08.2021.

    Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneğinin düzenlediği 2. Aşure etkinliği, 27.08.2021 akşamı Kozlukebir Belediyesine bağlı dağlık Mehrikoz köyü futbol sahasında gerçekleşti.

    Pandemi şartlarında düzenlenen etkinlikte Seçek Derneği Başkanı Mesut Şerif’in “Hacı Bektaş-ı Veli’nin ait olduğu, büyüttüğü ve derinleştirdiği gelenekte, Anadolu irfan geleneğimiz olarak sadece bu topraklara değil, bu toprakların çok ötesinde bütün insanlara ışık tutmaya devam ediyor.” Sözleri dikkat çekti.

    Etkinliğe; Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu ve Muavin Konsolos Subutay Koç,  Rodop milletvekili İlhan Ahmet, Kozlukebir Belediyesi Meclis Başkanı Rukiye Rızgıç ve Belediye Başkan Yardımcıları Ali Engin ile İbrahim Keçeci, Bölge Başkan Yardımcıları Ahmet İbram ve Cihan İmamoğlu, DEB Partisi Başkan Yardımcısı Metin Hacıosman, bölge muhtarı Mehmet Bostancı, Kozlukebir Belediyesi Muhalefet Lideri Erdem Hüseyin ve Durhasanlar Muhtarı Cihat Şerif, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Sedat Hasan, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, Dimetoka Müslümanları Derneği Başkanı Süleyman Macır, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, BAKEŞ Başkanı Hüseyin Bostancı, bölgenin kanaat önderlerinden Apti Hasan, Mehmet Koç, Abdi Pencal, Ahmet Paşa v.d., Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Y.K.üyesi Necmettin Kahya, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Taşkın, Kastamonu Üniversitesinden Doç. Dr. Fahri Maden, İstanbul Medeniyet Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Abdülkadir Yener, Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Ezgi Tekin Öğretim Üyesi Ezgin Tekin Arıcı, Avusturya’dan Bektaşi Babası Kazım Balaban v.d. davetlilerin yanı sıra bölge halkı katıldı.

    Etkinlik, din görelisi Abdürrahim Kuru’nun Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı.

    GELENEK HİÇ BİR ZAMAN SADECE GEÇMİŞE BİR NOSTALJİ BESLEMEK DEĞİLDİR

     

    Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Mesut Şerif, konuşmasına Yunanistan ve Türkiye’de meydana gelen yangınlar dolayısıyla geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı.

    “Tarihte iz bırakan bütün büyük fikirler ya bir geleneğe dayanmıştır, ya da o geleneği devam ettirmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin ait olduğu, büyüttüğü ve derinleştirdiği gelenekte, Anadolu irfan geleneğimiz olarak sadece bu topraklara değil, bu toprakların çok ötesinde bütün insanlara ışık tutmaya devam ediyor.” İfadelerine yer veren Şerif, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Gelenek hiç bir zaman sadece geçmişe bir nostalji beslemek değildir. Gelenek, biz ona bir şey kattığımızda, onun ruhunu kendi ruhumuza teneffüs etmeye başladığımızda, hayatiyet ve süreklilik kazanan bir şeydir. Anadolu erenleri bu geleneği yaşatmış ve büyük bir miras olarak bırakmıştır… ”

    AŞURE, TARİHSEL SÜREÇTEKİ ANLAMININ YANI SIRA, BAŞKA ANLAMLARA DA SAHİPTİR

    Herkesin hicri yılını ve aşure gününü tebrik ettiğini belirten Kozlukebir Belediyesi Meclis Başkanı Rukiye Rızgıç, “Muharrem ayı hepimiz için önemli ve anlamlı bir ay. Aşure de bu anlamda önemsediğimiz bir gündür. Aşure, tarihsel süreçteki anlamının yanı sıra, başka anlamlara da sahiptir. Bir çok malzemenin bir araya gelerek oluşmuş olması aslında bir toplumu da simgeler…” Görüşlerine yer verdi.

    VATANIMIZ YUNANİSTAN’DA HALEN ETNİK KİMLİK NEDENİYLE VE FARKLI DİN SEBEBİYLE, YA DA FARKLI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DOLAYI PEK ÇOK AYIRIMLARA MARUZ KALDIĞIMIZI DA TABİİ Kİ GÖRÜYORUZ VE BUNUN ÜZÜNTÜSÜNÜ DE YAŞIYORUZ

    Pandemi nedeniyle son iki yıldır Seçek Derneğinin etkinliklerinde buluşamadıklarını, ancak bugün aşure nedeniyle burada bulunduklarını, konuşmacıların aşurenin anlamından bahsettiklerini belirten Rodop milletvekili İlhan Ahmet, “Ancak vatanımız Yunanistan’da halen etnik kimlik nedeniyle ve farklı din sebebiyle, ya da farklı düşündüğümüzden dolayı pek çok ayırımlara maruz kaldığımızı da tabii ki görüyoruz ve bunun üzüntüsünü de yaşıyoruz.” İfadelerine yer verdi.

    SEYYİD ALİ SULTAN KIRK ERENLE BERABER RUMELİ’YE, BURAYA GELMİŞLER VE BÜTÜN İNSANLARIN ALLAH’IN KULU OLDUĞUNU SÖYLEMİŞLER.

    Bugün Türkistan, Horasan, Azerbaycan, Balkan ve Anadolu irfanı dediğimiz konu bize gündelik hayatı da anlatır. Gündelik hayatın nübüvvete dayalı olduğunu, gündelik hayatın velayete dayalı olduğunu ve işte bu Muharrem ve benzeri hususların çok ciddi arka planının karşılığının olduğunu, bize hem Kur’an’dan küçük işaretlerle, hem hadisten işaretlerle ve geçmiş ümmetlerden Adem Aleyhisselam’dan Muhammet Aleyhisselam’a kadar gelen bütün nebilerin ve evliyaların gündelik olarak tecrübe ettiği ve biriktirdiklerini sürdürmemiz gerektiğini hatırlatır bizlere, görüşlerine yer veren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Ahmet Taşkın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkistan, Horasan, Azerbaycan, Balkan ve Anadolu irfanı sadece bu kaynaklardaki işaret edilen bilgileri fıtri bir çerçevenin dışında; düşünce, duygu ve gündelik hayatın tekabül eden kısmını ihmal edemeyeceğimizi, önceki ümmetlerin birikimini, nübüvvet ve vahye dayalı birikimi ve aynı zamanda velayete dayalı birikimi bize hatırlatmakta ve öğretmektedir.

    Dolayısıyla bu konunun son bin yıldır, yedi yüz yıldır en önemli merkezlerinden bir tanesi bu topraklar olmuştur. Nasıl olmuş? Resüllah Aleyhisselam’ın torunlarından, evlatlarından Seyyid Ali Sultan, Orhan Gazi’nin Rumeli’ye seferinin etrafında 40 gün gece namazı kılmış Orhan Gazi Hazretleri. Ve, Allah’a sığınmış, ondan bu konuda kendisine yol göstermesini talep etmiştir. Orhan Gazi rüyasında Hz. Resül Aleyhisselam’ı görmüş ve ona demiş ki: “Benim evlatlarımdan biri gelecek, kırk erenleriyle sana yardım edecek. Onun değini yap, onun dediğinden çıkma. Aynı şeyi Seyyid Ali Sultan da görmüş. Böylece her ikisi de rüyasında Peygamber’i görmüş. Seyyid Ali Sultan kırk erenle beraber Rumeli’ye, buraya gelmişler ve bütün insanların Allah’ın kulu olduğunu söylemişler…” Görüşlerine yer verdi.”

    MUHARREM AYI SADECE BİZİM TARİHİMİZDE DEĞİL, İNSANLIK TARİHİNDE DE ÖNEMLİYDİ

    10 Muharrem günü Hz. Hüseyin’in nasıl şehit edildiğini anlatan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, “Muharrem ayı sadece bizim tarihimizde değil, insanlık tarihinde de önemliydi. Bizden önceki Yahudilikte, Arap aleminde ve bugünkü İran ki Persler’de de çok önemliydi. 632’de Peygamberimiz vefat ettiği zaman bir tarih yapmak veya bir takvim yapmak ihtiyacı duydular. Dediler ki: Hıristiyan alemi Hz. İsa’nın doğumunu takvim başı yaptı. Biz, onlara benzeyemeyiz. Biz de Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretini takvim başı yapalım ve bunun da ilk ayı tarihte olaylarla dolu olan Muharrem ayının başlangıcı olsun, dediler. Çünkü Muharrem ayı İslâm gelmeden önce de çok önemli konularla dolu bir tarih... ” Düşüncelerine yer verdi.

    Etkinliğin sonunda da din görevlilerinden oluşan kaside topluluğu bazı eserleri seslendirdi. Devamında da Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesinden Öğretim Üyesi Ezgin Tekin Arıcı sazı ve sözüyle bir konser sundu.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.