İlhan Ahmet İTB davasını Atina basınına değerlendirdi

    İlhan Ahmet İTB davasını Atina basınına değerlendirdi

    Gümülcine – 12.07.2021

    İskeçe Türk Birliği’nin (İTB) resmi statüsünün iadesi için açılan davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce verilen kararının iç hukuka uyarlanmasıyla ilgili Yargıtay kararı ve Azınlık kamuoyuna yansımaları hakkında Atina basınına değerlendirmelerde bulundu.

    Konuyla ilgili olarak milletvekili İlhan Ahmet yaptığı yazılı açıklamada şunları aktardı:

    “Yunanistan’ın yakın siyasi tarihinin son 20 yılında aktif yer alan bir siyasetçi olarak, Trakya’da sürdürmekte olduğum siyasi kariyerimden de görüleceği üzere, fanatizmin her türünden ve fanatizmden beslenen kesimlerden her zaman uzak durdum.

    Bu net siyasi duruşumla ilgili tespiti yaptıktan sonra, İskeçe Türk Birliği’nin tarihi önemini ve Trakya'da Müslümanların ve Hıristiyanların bir asırdır bir arada barış içinde yaşamasındaki yadsınamaz rolünü vurgulamayı amaçlayan ve tamamen barışçıl şekilde düzenlenen bir toplantıya katıldığımı belirtmek isterim.

    Bilindiği gibi Trakya’daki Azınlığa ait bazı dernekler, 1983 yılından beri yürüttükleri hukuki mücadelede nihai bir sonuca varmayı beklemektedir ki bu süreçte,İskeçe Türk Birliği örneğinde olduğu gibi derneğin resmi statüsünün iadesiyle ilgili talebi - kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği sürece - hukuka uygun olarak (de jure) değerlendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da mevcuttur.

    Elbette ki Yunan yargısının kararlarına büyük saygımız var, anca bu, önemli toplumsal meselelerle ilgili verilen bir karar söz konusu olduğunda eleştirilemez oldukları anlamına gelmemektedir.

    Diğer yandan, Lozan Antlaşması’ndan doğan haklar vardır ve bunlarsa tartışmaya açık değildir.

    Bu antlaşma sayesinde Trakya'da, her zaman sorunsuz olmasa da uyumlu bir şekilde birlikte yaşam şekli sürdürülmektedir. Ancak ne yazık ki, yaşadığımız bu yüz yıl içinde Türk - Yunan ilişkilerindeki dalgalanmada, birçok kez günah keçisi ve asıl kurban, Azınlık olmuştur.

    Lozan Antlaşması’nda belirtilen Azınlığın dini özelliğinin yanı sıra, her insanın, her bireyin kendi kimliğini tayin etme hakkı vardır. e bu vazgeçilemez hak, ülkemiz Yunanistan tarafından da imzalanmış olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden doğmaktadır.

    Son tahlilde Trakya, fanatik ve hoşgörü yoksunu söylemlerden ziyade, liberal ve hümanist bir demokrasinin hakim olduğu, insan ve azınlık hakları bakımından örnek teşkil edecek bir bölge olarak anılmalıdır.”

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.