İskeçe S. Müftüsü Ahmet Mete: Müslüman olarak her şeyde hikmet aramak gerekir…

    İskeçe S. Müftüsü Ahmet Mete: Müslüman olarak her şeyde hikmet aramak gerekir…

    Çan sesi ve ezan bir ilandır, bunlar ayin değildir…

     

    Ramazan ayı dolayısıyla Rodop Rüzgarı Dergisi olarak Batı Trakya Türk Azınlığı’ndan İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete ile bir röportaj yaptık.

    Müslümanlar olarak çok faydalı bir Ramazan ayı idrak edildiğini belirten Müftü Mete, “Çünkü bizler Ramazanları farklı yaşamaya başlamıştık, Peygamberler zamanındaki Ramazanlar gibi değil. Kendini ibadete vererek, dünyayı unutarak değil. Biz Ramazanlarda, ‘nerede iftar yapacağız, kiminle iftar yapacağız, hangi yemekleri pişirelim, reklamını nasıl yapalım’ diye düşünür olmuştuk” diye konuştu.

     Ramazan ayı dolayısıyla başta Batı Trakya Türk Azınlığı’na ve İslam alemine hangi mesajı vermek istersiniz?

     

    “KİMİNLE İFTAR YAPACAĞIZ, HANGİ YEMEKLERİ PİŞİRELİM, REKLAMINI NASIL YAPALIM DİYE DÜŞÜNÜR OLMUŞTUK”

     

    AHMET METE:

    Öncelikle başta Batı Trakya Türk Azınlığı’mızın olmak üzere herkesin Ramazan ayını kutluyorum. Rabbim inşallah bir an evvel tüm insanlığın hürmetine hepimizi bu salgın hastalıktan kurtarır. Diğer yıllardan bugüne baktığımızda farklı bir Ramazan yaşıyoruz. Bu duruma kötü tarafından bakıldığında, insanın aklına ‘sıkıntılı bir Ramazan’ demek geliyor. Ancak Müslüman olarak da her şeyde hikmet aramak gerekir şeklinde düşünecek olursak, bana göre Müslüman olarak çok çok faydalı bir Ramazan ayı idrak ediyoruz. Çünkü bizler Ramazanları farklı yaşamaya başlamıştık, Peygamberler zamanındaki Ramazanlar gibi değil. Kendini ibadete vererek, dünyayı unutarak değil. Biz Ramazanlarda, ‘nerede iftar yapacağız, kiminle iftar yapacağız, hangi yemekleri pişirelim, reklamını nasıl yapalım’ diye düşünür olmuştuk. Bir hurmayla iftar yapan peygamberin varlığını unutarak, gösterişli hareketler, ibadete gelince ‘hangisi daha kısa kıldırıyor, hangisi daha güzel kıldırıyor, mukabelelerde can sıkıntısı’ gibi hallerin içine girmiştik. Ama şimdi görüyoruz ki; Allah-u Teala bizleri yalnızlaştırdı. Dolayısıyla bu anlattığım Ramazanlar ile bu Ramazanı mukayese ederek değerlendirmek gerekir. Ben kendimi ifade ederek şunları söylemek istiyorum: Ben yıllardan beri eşimle iftar yapamadım. Şimdi herkes evinde yalnız durumda. Mukabele mi okuyacaksın, tespih mi çekeceksin, nefsini nasıl bir şekilde terbiye edeceğin yönünde Allah bizlere çok güzel bir fırsat verdi. Akıllı insan bunu böyle görmelidir ve böyle okumalıdır diye düşünüyorum. Dolayısıyla gösterişten uzak, sade, kişinin yaptığını eşinden başkasının bilmeyeceği, övünemeyeceği, riya sokamayacağı sadece kendi ibadetlerinle baş başa kalmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum.

     

    Hepimizin bildiği üzere tüm insanlığın olduğu gibi Azınlığımız da zor günler geçiriyor. Hükümetin Paskalya yortusunda olduğu gibi Azınlığın dini konuları üzerinde almış olduğu kararları nasıl değerlendiriyorsunuz?

     

    “BİR SALANIN BİR EZANIN OKUNMASINDAN, HİÇ KİMSE RAHATSIZLIK DUYMAMALIDIR”

     

    AHMET METE:

    Öncelikle Yunanistan hükümetinin önlem olarak aldığı kararlar yerinde kararlardı. Ancak dini yaşantıda da bazı kurallar getirebilirdi ama bu kadar katı olmamalıydı. Ben Hristiyanların Paskalyasından da aynı şeyi söylemiştim. Paskalyada kilisenin hoparlöründe insanları rahatlatıcı ayinlerin yapılmasını temenni etmiştim. Dolayısıyla bir kilise megafonundan ayinin organize edilmesi ve insanların evinde bunu takip etmesi daha güzel olabilirdi. Aynı şekilde bir salanın bir ezanın okunmasından, hiç kimse rahatsızlık duymamalıdır. Ama ne yazık ki son gelişmelere baktığımızda, hem bizim aramızda ırkçılığı kışkırttılar, bu çevrelere prim verince de ezanlarımıza saldırmaya başladılar. Çan sesi ve ezan bir ilandır, bunlar ayin değildir. Fakat bunları idrak edemeyen ve farklı farklı düşünen devlet yetkilileri baskı yapmak suretiyle Azınlığı da sıkıntıya soktular ve hala da sokmaya devam ediyorlar. Bunlar yanlış oldu. Gerek biz Müslümanlar gerekse Hristiyanlar için olsun; Keşke bazı şeyler düşünülerek, konuşularak ve istişare edilerek yapılsaydı çok daha güzel kararlar alınabilirdi.

     

    Son olarak Azınlığımıza ve insanlığa hangi mesajı vermek istersiniz?

     

    “BİR MUSİBET VARSA BUNU FIRSATA ÇEVİRMEK İÇİN DE KAFAYI KULLANMAMIZ GEREKİR”

     

    AHMET METE:

     

    Bütün olumsuzluklara rağmen birlik, beraberlik ve idareci olan insanlara güven çok önemlidir. Çünkü eğer sizler devlet yetkilileri ve devlet yetkilileriyle beraber bu işi krizi yönetmek isteyen insanlara güven duymazsanız, kriz zamanı herkes kendi kafasından çalar, sokaklar insan dolar ve hastalık yayılır. Halbuki İslamda bu duruma Hz. Peygamber döneminden çok güzel örnekler var. ‘Vebalı yere girmeyin, vebalı yerdeyseniz dışarı çıkmayın’ gibi. Dolayısıyla insanımızın ister devlet yetkilileri olsun, ister kendi yöneticileri olsun güven duymasını ve sabırlı olmasını arzu ediyorum. Son olarak bir musibet varsa eğer bu musibeti fırsata çevirebileceğimizi, çevirmek için de kafayı kullanmamız gerekli olduğunu vurgulamak istiyorum. Herkese hayırlı Ramazanlar dilerim. İnşallah Rabbim herkese bayrama, camisiyle ezanıyla kavuşmayı nasip eylesin.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.