Milletvekili İlhan Ahmet:
“Din özerkliği tamamen ortadan kaldırılmakta ve Müftülükler devletleştirilmektedir”
Rodop İkinci Dereceli Okullar Müdürlüğü’nden 12.06.2019 günü yapılan açıklamaya göre, toplum arasında “240 İmam Yasası” olarak bilinen din öğreticilerinin 2019-20 sezonu için başvuruları Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’nın yeni bir emrine kadar durduruldu.
Durdurma kararının hukuki boyutları, bunların Batı Trakya’daki Müslüman – Türk Azınlığına yansımalarını Avukat ve aynı zamanda milletvekili olan İlhan Ahmet değerlendirdi. Kararnamelerin din özerkliğini tamamen ortadan kaldırdığını ve Müftülüklerin devletleştirildiğini belirten Rodop milletvekili İlhan Ahmet şunları söyledi:
“Bilindiği gibi bundan bir ay önce bir basın toplantısı yapmış ve SYRIZA Hükümetinin 18/2018 yılında bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini ortaya çıkardığını tespit etmiştik. Bu kararnameye göre Azınlığımızın din özgürlüğü ortadan kaldırılıyordu. Kısacası, vakıflarımızın, müftülüklerimizin ve özellikle de Batı Trakya’daki camilerde, imam, hatip ve müezzin gibi din adamlarının göreve getirilmesini, atamasının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından olacağını bu kararname düzenliyordu. Bu konuda da “Müslüman İşler Dairesi” kurulduğunu öğrenmiştik.
Son bir kararnamede geçtiğimiz günlerde yayınlandı ki bu konuda Danışma Kurulu da bir toplantı yapmıştır. Bu kararnameye göre Müftülüğün içerisindeki personelin de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından devlet memurları gibi Müftülükte çalıştırılacağı belirtiliyordu.
Bu iki kararnameyi değerlendirdiğimiz zaman;
- Din özerkliğinin tamamen ortadan kaldırıldığını
- Müftülüklerin devletleştirildiğini görmekteyiz.
Peki bunun unun “240 Yasası”na yansıması nasıl olacaktır?
Bu kişiler sözleşmeli personel kapsamındadırlar ve Müftülükler tarafından göreve alınmaktadırlar. Tahminim bunun da ortadan kaldırılıp devletleştirileceği ve atamaların da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından olacağı yönündedir.
Kısacası Hükümet giderayak yeni bir düzenlemeye gitmektedir. Bu iki kararnameyi çıkarmasını ve bu planları yapmasını şiddetle kınıyorum! Bunların kesinlikle karşısındayım. Bütün bunların olmaması için Meclise soru önergesi de vermiştim. 8 Temmuz’da, milletvekili seçilmem durumunda da yeni parlamentoda bu konuyu da ivedilikle takip edeceğim ve din özgürlüğüne getirdiği büyük darbeyi Yunan Meclisi’ne taşıyacağım.”