Batı Trakya Türk Kadın Platformu, “İçimizde doğanlar ve uzaklarda yeşeren kadınlar ”temalı etkinlikle 10. Yılını kutladı. Etkinliğe sanatçı Nurseli İdiz’in yanı sıra Batı Trakya doğumlu başarılı bayanlar katıldı.

09.12.2018 akşamı Gümülcine’de düzenlenen etkinliğe Batı Trakya Türk Kadın Platformu Sözcüsü Sevil Şerifoğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Kadınlar Kolu Başkanı Nuran Mustafa, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği G. Sekreteri Asime Hasanoğlu, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu’nun eşleri Aslı Ömeroğlu, Gümülcine Belediyesi meclis üyesi Sibel Mustafaoğlu, BAKEŞ G. Müdürü Pervin Hayrullah’ın yanı sıra İskeçe doğumlu sanatçı Nurseli İdiz ve kızının yanısıra Batı Trakyalı bayanlar katıldı.

Batı Trakya Türk Kadın Platformu Sözcüsü Sevil Şerifoğlu, etkinliğin açılış konuşmasında tüm katılımcılara teşekkür etti ve “10. Yılımızı kutladığımız için onurluyuz ve gururluyuz.” Dedi.

Platformun 2008 yılında kurulduğunu, kadın derneklerini içerdiğini ve amacının da kadınların sosyo kültürel hayata daha verimli şekilde katmak olduğunu belirten Şerifoğlu, “Ürettiğimiz sosyal projelerle kadınlarımıza katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar bir çok etkinlik gerçekleştirdik. 2009 yılında Gümülcine’de düzenlenen bir kermes ile Gümülcine Devlet Hastanesi’ne bir ambulans alındı. Devamında da Uluslararası Batı Trakya Türk Kadın Kurultayı gerçekleştirdik. Yurtdışından gelen heyetlerin kadın gruplarını ağırladık ki Platform zamanın Türkiye Başbakanı ve Cumhurbaşkanının ziyaretlerinde önemli roller oynadı. Bunların yanında konferanslar, paneller ve söyleşiler düzenlemekte ve yurtdışında buna benzer etkinliklere katılmaktadır.” İfadelerini kullandı.

T.C. Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu’nun eşleri Aslı Ömeroğlu, Batı Trakya Türk Kadın Platformunun 10. Yılını kutladığını; çalışmaları ilgi ve takdirle takip ettiklerini belirtti.

Programın akışında moderatörlüğünü gazeteci Hülya Emnin’in yaptığı bir söyleşi düzenlendi. Söyleşiye Batı Trakya’da doğmuş ve mesleklerinde başarılı olmuş kadınlar katıldı.

Av. Nuray Seçilmiş, herkesin bir başarısı olduğunu söyledi ve “Her kadın isterse, istediği noktadan başlayabilir. İlkelerimiz barıştan yanadır; Türk, Yunan, Amerikalı veya başka herhangi bir milletten olmanız benim için aynıdır. Bana nefreti öğretmediler, hep sevgiyle kalın dediler.

En büyük başarım milletvekili adaylığı teklifi almam oldu. Çocuklarım desteklemediler. Demek ki biz onları birer ilkeli insan olarak yetiştirmişiz.

Biz, Batı Trakya Türkleri gücümüzü bu topraklardan alıyoruz ve Batı Trakyalı olmaktan da gurur duyuyorum.” Görüşlerine yer verdi.

Modelist – Stilist Neziha Mehmetoğlu, Karacaoğlan köyünde doğduğunu, Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin Biçki-Dikiş kurlarına devam ettiğini, okuyamadığını ve kendi çabalarıyla 45 kıza dikiş öğrettiğini söyledi.

İstanbul’a gittiğini, orada evlendiğini, dışarıdan ortaokulu ve Bakırköy Akşam Sanat Okulunu bitirdiğini ve mesleğe 40 yaşında moda evi açarak başladığını belirten Mehmetoğlu, “12 yıl moda evi işlettim. Mükemmel bir müşteri kitlem oldu. Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün eşiyle çeşitli kıyafetler tasarladık. Defileler düzenledim.

Başarı çok güzel bir olay. İnsan yetenekleri ölçüsünde bir şeyler yapmalıdır. Hedeflerinizi mutlaka yüksek tutun. Olumsuzluklar karşısında pes etmeyin. Güölü olun. Güçlü kadınlar, mutlaka güçlü nesiller yetiştirecektir. ” İfadelerini kullandı.

Öğr. Gör. Ferhan Kırlıdökme Mollaoğlu, dünyada bir çok toplantılara katıldığını, ancak bu akşamki toplantıdan çok heyecan duyduğunu belirtti.

Yunan Dili Bölümünün açıldığını bir radyodan duyduğunu, bu bölüme kayıt yaptırdığını ve daha sonra da Edirne’ye aynı bölümü açtıklarını belirten Kırlıdökme, “Batı Trakyalı olduğunuz zaman nereye giderseniz gidin vatana karşı bir borcunuz vardır. Yaşadığınız yerde bunu hissediyorsunuz ve size ek bir yük daha getiriyor. Ben başarılı olduğumu yerel bir gazetede öğrencilerimin yazılarını okuyunca anladım. Mümkün mertebe öğrenciler yetiştirerek topluma örnek olmak istiyoruz.

Unutmayalım ki Batı Trakya Rumeli’nin bir parçasıdır. Problemlerimiz aynıdır. Olaya geniş pencereden bakmak gerekir. Kültürümüzü, toplumsal hafızamızı kayıt altına alalım. İçimizde doğanları bir sosyal ağda değerlendirelim.” Görüşlerine yer verdi.

İngilizce öğretmeni Yıldız Hasanoğlu, İngilizce özel dersler verdiğini, gastronomiye ilgi duyduğundan yemek atölyeleri kurduğunu ve bunları fotoğrafladığını belirtti.

Hasanoğlu, “Yunan yemekleriyle başladım ve çok beğenildi. Yemeklere kültürü de kattım. Yemeklerimde Batı Trakya’yı, bizim kültürümüzü anlatarak başladım. 30 Ocakta, ünlü bir gurmeyle mübadil yemekleri yapacağız. Şubat ayında da Batı Trakya yemeklerine dikkat çekmeye çalışacağız.

Benim başarımda önce ailem ve çevrem gelmektedir.” Düşüncelerini aktardı.

Akademisyen Gizem Alioğlu Çakmak, Büyük Müsellim köyünden olduğunu, başarının ortalamanın üzerine çıkmak olduğunu söyledi.

Çakmak, “Başarı ortalamanın üzerine çıkmaktır. Başarı sadece iyi bir vatandaş olmak, iyi komşu olmak da değildir.

İstanbul’da doğmama rağmen, Kimliğimin oluşumunda Batı Trakya öne çıkmıştır.

Biz, Gümülcine’de ve İskeçe hep konuşuyoruz. Merak ettim. Atina’da bizimle ilgili ne konuşuyorlar diye. Burs araştırdım. Dünyaya kadın ve azınlık olarak gelmek 2-0 geride başlama anlamına geliyordu. Kadın ve azınlık kimliğim üzerinden baskı gördüm. Zor, olmaz, dediler. Atina’daki Pantion Üniversitesi’nden Aleksis’in kapısını çaldım. Doktora yapmak işstediğimi söyledim. Bana inandı. Sonunda oraya kabul edildim. Pişman olduğum ve korktuğum günler oldu. Bir yıl orada kaldım. Şimdi Aleksis’le beraber Türk-Yunan ilişkilerini içeren bir kitabımız baskı aşamasındadır. En sonunda yine Yeditepe Üniversitesine döndüm.

Yaptığınız işi en iyi yapın. Ayırım erkeklerin alanına girdiğiniz zaman olmaktadır; dernekçilik, siyaset v.b. Her bir alan kimsenin kontrolü altında değildir. Dimdik durmak ve devam etmek gerekmektedir.” İfadelerine yer verdi.

Söyleşiden sonra Dinkler Hanımeli Derneği türkülerden oluşan bir konser sundu.

Programın sonunda ise gazeteci Hülya Emin, sanatçı Nurseli İdiz’le kısa bir söyleşi gerçekleştirdi.

Bütün Avrupa’yı gezdim. 58 yıl sonra ilk defa İskeçe’ye geliyorum. Babamın, dedemin evini gördüm. Batı Trakya her şeyden önce Atatürk'ün memleketi, Türkiye’nin Batıya bakan yüzü. Bambaşka bir kültürle yetişmek demektir; çok uluslu ve çok dinli bir kültürle yetişmek demektir. Batı Trakya’lı olmak demek, dünyaya geniş bir perfektiften bakmak demektir.” Görüşlerine yer verdi.

Programın sonunda katılımcılara plaket takdim edildi.