2017 Yunanistan İnsan Hakları Raporuna ABTTF’den yanıt

    2017 Yunanistan İnsan Hakları Raporuna ABTTF’den yanıt

     

     

    Paralel raporunda ABTTF Batı Trakya Türk toplumu hakkındaki güncel gelişmeleri aktardı

    Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Amerika Birleşik Devletleri (A.B.D.) Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan İnsan Hakları 2017 Raporu’nun Yunanistan ile ilgili bölümünde yer alan Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili açıklamalara karşılık niteliğinde bir rapor hazırladı. Paralel raporunda ABTTF, Batı Trakya Türk toplumu ile ilgili konular hakkında detaylı bilgilendirmede bulunmakla birlikte raporda yer bulmayan güncel gelişmeleri aktardı.

    Kendilerini Türk olarak tanımlayan vatandaşların etnik azınlıklar olarak tanınma talebinin reddedilerek isminde Türk kelimesi geçen derneklerin kayıt edilmediğini not eden rapora ilaveten ABTTF, Batı Trakya’da geçmişte isminde “Türk” kelimesi geçen derneklerin yasal olarak faaliyet gösterdiğini hatırlatarak Yunanistan’ın 1986’da mevcut dernekleri kapatma yoluna gittiğini aktardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konudaki üç kararını ayrıntılı olarak aktaran ABTTF, Ekim 2017’de kabul edilen yasa ile getirilen kısıtlamaları dile getirdi, İskeçe Türk Birliği’nin resmiyetinin iadesi talebiyle yeniden iç hukuk yoluna başvurduğunu kaydetti.

    Keyfi tutuklamalar başlığı altında Batı Trakya Türk toplumunun temsilcilerine yönelik adli kovuşturmaları aktaran ABTTF, özellikle Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ile İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin çeşitli gerekçeler ileri sürülerek defalarca ifade vermeye çağrılmasını gündeme taşıdı. Ayrıca ABTTF “müftülük makamını işgal” gerekçesi ile Şerif ve Mete’ye açılan davaları rapor etti.

    2016 raporundaki ifadelerin tekrar edilerek Batı Trakya’daki geleneksel İslam hukuku uygulaması konusundaki rapordaki eleştirilere yanıt veren ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun kendi dini liderlerini belirleme hakkının  uluslararası antlaşmalar ile garanti altına alındığını hatırlatarak devletin müftülerin sahip olduğu yargısal yetkileri gerekçe göstererek müftüleri atamasının yanlış olduğunu aktardı. İslami hukuk konusundaki eleştirilere yanıt veren ABTTF, hükümetin Ocak 2018’de çıkardığı yasanın Batı Trakya Türk toplumunun örf, adet ve gelenek hukukuna dayalı dini özerkliği tamamen ortadan kaldırmayı amaçladığını belirtti.

    Eğitim alanında ise Batı Türk toplumuna mensup çocuklar için Yunanca ve Türkçe dillerinde çift dilli eğitim veren yalnızca iki ortaokul bulunduğu not edilen ABD raporuna ilaveten ABTTF, çift dilli azınlık anaokulları eksikliğini gündeme getirdi. ABTTF Batı Trakya Türk toplumunun taleplerine rağmen hükümetin bölgede iki dilli azınlık anaokulları açmasına izin vermediğini belirtti, aksine hükümetin bölgedeki altı devlet ilkokulunda tercümanlı anaokul eğitimini içeren pilot uygulamayı hayata geçirdiğini kaydetti. Türk ilkokullarının sayısının da azaltıldığını not eden ABTTF, devletin Türk okul sistemini desteklemek yerine Türk çocuklarını devlet okul sistemine yönlendirmesini eleştirdi.

    Raporda yer bulmayan nefret temelli saldırıları ayrıntılarıyla aktaran ABTTF, Yunanistan eski Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos’un “En iyi Türk, ölü Türk’tür” açıklamasını rapor ederek siyasette Batı Trakya Türklerine yönelik nefret dilini eleştirdi.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.