Türk Pop Müziğinin ünlü Sanatçısı Seyyal Taner’in çok güzel bir şarkısı vardır “Neler oluyor” diye... Seyyal Taner şarkısında:
“Seslendim geçmise anılar duymadı beni /
Özlemle aradim o gülen eski yüzleri /
Yorgun bir kuş sanki çırpındı durdu ellerim /
Rüzgarla savruldum titredim bir yaprak gibi, Neler oluyor bu dünyaya /
Neler oluyor insanlara /
Neler oluyor dostluklara /
Yaşanan bunca yıldan sonra, Neler oluyor rüyalara /
Neler oluyor umutlara /
Neler oluyor bilme bana /
Geçtigim bunca yoldan sonra,
...”
der şarkısında ve devam eder...
Gerçekten “Neler Oluyor Bu Dünyaya?”. Her sağduyulu insanın kendi kendine sorduğu bir sorudur bu her halde.
II. Dünya savaşından sonra başlayan ve dünyayı önce iki kutba ayıran (daha sonra kutuplar ve parametreler çoğalmıştır) soğuk savaş döneminin bittiği 1989 yılında Malta'da bir araya gelen ABD Başkanı George Bush ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov tarafından ilan edilmiştir. “Soğuk savaş” sonrası esmesi beklenen ise barış rüzgarlarıdır. Esmesi beklenen barış rüzgarları ise maalesef Orta Doğu’nun “sıcak kanlılığıyla” yerini kavurucucu sıcaklara bırakmıştır ...
1980’ler, o zaman radyo haberlerinde hemen hemen hergün dinlediğimiz “İran-Irak” Savaşı ile geçer. Afganistan kaynayan kazan, Filistin hakeza...
1990’lar ise Balkanların kalbinde bir yaradır. Bosna’da yaşanan soykırım, telafisi mümkün olmayan izler bırakmıştır Balkanların tarihine...
Türkiye uzun yıllardır terörle mücadele ediyor. “Güney Doğu Sorunu”, “Kürt Sorunu” deniyor... Aslında bu sadece “Terör Sorunu”. Türkiye’nin başına uzun yıllardır musallat olan, terör sorunu... Bunun da sebebi herkesin bildiği bir “sır”... Türkiye’nin güney sınırında terör yuvalanması, toprak bütünlüğüne tehdit. Yıllardır PKK terörünü yaşayan Türkiye neden hep terörle mücadele etmek zorunda kalsın? İrlanda “IRA” ile mücadele etti ve bitti, İspanya “ETA” ile mücadele etti ve bitti, Türkiye’de PKK terörü neden bitmez? PKK-PYD, adı ne olursa olsun Türkiye’nin başına musallat edilen terör neden bitmez?
Suriye’de yaşananlar “Büyük Orta Doğu” ya da “Geniş Orta Doğu”, nasıl adlandırılırsa adlandırılsın oyununun sahnelerinden biri... Perde arkasında neler var? Sahne değişince çıkacaktır ortaya...
Suriye’de yaşananların Batı Trakya’ya yansılamaları ise hemen her gece köylerden gruplar halinde geçen mülteciler... Batı Trakya coğrafi konum itibariyle geçiş bölgesi... Gün geçmiyor ki “kaçakçılık simsarları” yollara insanları tabiri caizse “patates çuvalı” gibi bırakmasın... Bölge halkı mülteci geçişinden tedirgin... Geçen insanların masumiyetinden belki kimsenin şüphesi yok, ama huzur ve güven ortamına müdahale edilmesini de kimse istemiyor... en doğal hak.
Çözüm?
... Aslında çok basit ... “İnsanın kendisi için istediğini başkaları için de istemesi”, ya da tersi söylemle “İnsanın kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına da yapmaması”... peki mümkün mü?
Şapkaları çıkarıp düşünmek gerek..